İnsan vücut ağırlığının yaklaşık %16'sını oluşturan cildimiz bakıldığında vücudumuzun en büyük organı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapısı itibari ile üç katmandan oluştuğunu ve bu katmanların fonksiyonlarını detaylı olarak bir önceki yazımızda ele almıştık.
Peki cilt bariyerimizin hasarlı olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Cilt bariyerimiz hasarlı ise bunu onarmak için neler yapmalıyız? Cilt koçlarımızdan sevgili Mert Kara WTC üyeleri için kaleme aldı.
Cildin en dış tabakasında bulunan lipid matrisi, cilt bariyeri işlevi için çok önemlidir. Özellikle bu matris içerisinde bulunan kolesterol, serbest yağ asitleri ve seramidler, bariyeri destekleme noktasında önemli bileşenlerin başında gelmektedir.
Bununla birlikte Stratum Corneum’un asidik yapısı cilt bariyerinin bakteriler ve diğer patojenlere karşı korunmasında ve cildin iyileşme sürecinde meydana gelen birçok biyolojik etkileşim için önemli rol oynamaktadır.
Stratum Corneum’daki asidik yapıya ek olarak, epidermisin daha derin katmanlarında üretilen ve cilt yüzeyine gönderilen antimikrobiyal peptitler de patojenlere karşı savunma hattında yer alması için ciltte etkin olarak çalışır.
Ayrıca antimikrobiyal peptitler patojenleri doğrudan azaltmakta kalmaz, aynı zamanda yara iyileşmesine, hücre farklılaşmasına, yeniden epitelizasyona ve bunların cilt mikroflorası ile sinerjik etkileşimine girerek yardımcı olur.
Dolayısıyla cilt bariyeri adına ele aldığımız tüm yapı, cilt homeostazın sağlanmasına yardımcı olur ve kirlilik, ultraviyole ışınlar, tahriş, dehidrasyon, toksinler gibi birçok cilt sorununa karşı koruma sağlar.

Cilt bariyeri işlevinin bozulması cildin hasar alması sonucunda oluşur. Bariyerdeki hasardan kaynaklı problemler temel olarak aşağıdaki belirtiler şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Bu anlamda aşağıdaki belirtileri yaşıyorsanız cilt bariyerinizde bir hasar durumu söz konusu olabilir.
+ Aşırı Kuruluk ve Pullanma
+ Kaşıntı
+ Fungal, Viral Cilt Enfeksiyonları veya Akne
+ Hassasiyet
+ Kızarıklık
+ Yanma ve Batma
Cilt bariyeri hasarının pek çok muhtemel sebebi bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı çevresel ve genetik kaynaklı olabileceği gibi diğer bir kısmı da hasarı arttırma potansiyeli olan alışkanlıklardan kaynaklanabilmektedir. Dolayısıyla aşağıdaki maddeler arasında maruz kaldığınız durumlar veya yaptığınız alışkanlıklar var ise cilt bariyeri hasarınızın nedenini bulmuş olabilirsiniz.
+ Güneş ışınlarına çok fazla maruz kalmak
+ Hava kirliliğine maruz kalmak
+ Mevsim değişikliğine bağlı çok sıcak veya çok soğuk hava şartlarına maruz kalmak
+ Stres
+ Cildi çok sık veya çok sıcak su ile yıkamak
+ Kimyasal asitlerle ciltte çok sık eksfoliasyon yapmak
+ Mekanik peeling uygulamak
+ Alkali deterjan ve sabun gibi sert temizleyicilerle cildi temizlemek
+ Birçok aktif içeriği (retinol, c vitamini, kimyasal asitler vb.) aynı rutinde kullanmak
Hasar almış cilt bariyerini onarmak için birçok alternatif bulunmaktadır. Ancak hasara yönelik sorunlara çözüm bulabilmemiz için ilk olarak bariyer hasarına neyin sebep olduğunu belirlemek gerekmektedir.
Eğer bir önceki başlıkta “cilt bariyerinize zarar vermiş olması muhtemel ifadelerden” size uyduğunu düşündüğünüz madde veya maddeleri tespit ettiyseniz öncelikli olarak yapılması gereken; bu maddeleri uygulamamak olacaktır. Yukarıdaki listeye rağmen henüz cilt bariyerinize neyin zarar verdiğini tam olarak belirleyemediyseniz, aşağıdaki adımlara göre bir cilt bakım rejimi ile hasarlı cilt bariyerinizi düzeltmeye yönelik yolculuğunuza başlayabilirsiniz.
Özellikle cilt bariyeri hasarlıyken daha sade ve iritasyon riski olan birçok aktiften uzak durmak, cildin kendini toparlaması için iyi bir yöntem olacaktır. Bu anlamda cilt bakım rejiminizi bu temel üzerinde kurmanız kafa karışıklığı yaratmadan daha net ilerlemenize de olanak sağlayacaktır. Eğer sade ve cildinizin ihtiyaçlarını karşılayacak bir rutini nasıl oluşturacağınızı bilmiyorsanız WTC cilt koçları size yardımcı olabilir. Konsültasyon paketini incelemek için tıklayın.
Cilt bariyeri hasarlı bir konuma geldiğinde, buna bağlı olarak asit mantosunun da zarar gördüğünü hatırlamanız yerinde olacaktır. Bu yüzden, içeriğinde cilt proteinlerine, lipidlerine ve asit mantosuna zarar veren sert yüzey aktif maddeleri ve kimyasal asit barındıran ürünler yerine nazik ve düşük pH'lı temizleyicilerle cilt temizliği yapmak önemlidir. Dolayısıyla nazik temizleyiciler kullanmak cilt bariyerinizi toparlama sürecinde önemli rol oynayacak temel adımlardan biridir.Ürün önerisi: Terrazen Collagen Cleansing Foam
Hasarlı bir cilt bariyerinin onarımı noktasında önemli bir diğer adım; cilt problemi yokken dahi bariyere zarar verebilme potansiyelideki retinol, kimyasal asitler gibi aktiflerin onarma sürecinde kullanımını durdurmak olacaktır.
Cilt bariyeri hasarlı olduğunda normalden daha fazla transepidermal su kaybına maruz kalacağından, bu kaybı engellemeye ve cildi onarmaya yönelik Seramid, Kolesterol, Hyalüronik Asit, Centella Asiatica, Üre, Allantoin, Panthenol, Squalane, Aloe Vera, Prebiyotik ve Probiyotik gibi içeriklere sahip ürünleri kullanmak bu süreçte yapacağınız önemli adımlardan bir diğeridir.Ürün önerisi: Terrazen Blemish Relax Barrier Cream
UV radyasyonuna maruz kalmak, hasarlı bir cilt bariyerinin ana nedenlerinden biri olduğundan; güneş kremi kullanmak, cildinizi korumanın en iyi ve en önemli yollarından biridir.Ürün önerisi: PI. Gene Blue Sun UV Cool Essence SPF50+ PA++++
Son olarak güzel bir uyku çekin! Çünkü yapılan bir araştırmaya göre kaliteli uyku uyuyan kişilerin %30 daha fazla bariyer iyileşmesine sahip olduğu gözlemlenmiştir. Dolayısıyla cilt bariyeriniz için iyi bir uykunun fark yaratan önemli bir unsur olduğunu söyleyebiliriz. Bonus ürün önerisi: Terrazen Aqua Recharge Whitening Sleeping Mask
Danışma Kurulu tarafından oluşturulan WTC Cilt Bariyeri Güçlendirme Seçkisi için tıklayınız.