Bu hafta WTC Bülten’in konusu Leke! Lekenin arkasındaki dinamik nedir, hangi durumlarda oluşur ve neler yapmalıyız? Kendimiz, çevremiz ve gezegen için elimizden geleni yaptığımız ve gerisini oluruna bıraktığımız “Efsane bir Kasım” olsun!
Leke!
Cildimizdeki pigment üreten hücrelerin (melanosit) uyarılarak bol miktarda melanin üretmesi ve bu melaninin katman katman yayılarak, cilt yüzeyinde belirgin bir hale gelmesi durumuna “leke” diyebiliriz.
Akneden melazmaya, güneş lekelerinden, çillere ve yaşlanmadan cilt kanserine kadar uzanan geniş bir alanda ortaya çıkabilen lekelerin arkasındaki dinamikler çeşitlilik gösterse ve daha derin ele alınmaları gerekse de sizin için belli başlılarını derledik.
Güneş
Güneş, hayatın birkaç kaynağından birisi. Yüzünü göstermesi, vücudu sarmalamasıyla mutluluk hormonlarını cömertçe salgılatan güneşin, birçok yararının yanı sıra dikkat edilmesi gereken yanları da var.
Doğal bir vitamin D kaynağı olan güneş, UV ışınlarıyla cildimize ulaştığında cildimizde vitamin D aktifleşmeye başlar. Aktif formdaki vitamin D, kalsiyumun bağırsaklarımızdan daha kolay emilmesini ve kemiklerimiz tarafından tutulmasını kolaylaştırırken kemiklerimize güç verecek şekilde birikimini sağlar.
Kemik sağlığının yanı sıra cilt sağlığı üzerinde de olumlu etlikleri olan güneş, anti-inflamatuar yapısı sayesinde akneyle savaşım ve aknenin kontrolü noktasında önemli katkılar verir.
Yine de hemen hemen her şeyde olduğu gibi güneşin de sorumlu bir şekilde tüketilmesi gerektiği akıllardan çıkartılmamalı; çünkü cilt rengimizdeki değişimler, güneş ışınlarına kontrolsüz maruz kalmamızdan kaynaklanabilir.
Bu noktada yapabileceğimiz en doğru şey, sadece güneşin yüzünü daha fazla gösterdiği yaz aylarında değil; güneşe her doğrudan maruz kalındığında güneş kremi kullanmak olacaktır. Karar verirken göz önünde bulundurmanız gerekenlerden birinin de, kullandığınız güneş kremlerinin tatlı ya da tuzlu suyla temas ettiğinde yer altı ve üstü su ekosistemlerine zarar vermeyen yapıda olması gerektiğini söyleyebiliriz. Güneş kremine ulaşımınızın olmadığı durumlar olursa tavsiyemiz, 12.00 – 16.00 arası güneşe doğrudan maruz kalmamanız yönünde olacaktır. Çünkü maruz kaldığımız UV yoğunluğu eski yoğunlukta değil ve kanserojen etkisi gün geçtikçe artıyor.
Ürün Seçimi
Yanlış ürün seçimleri de cilt lekelerinin bir sebebi olabilir. Cildinizin parmak iziniz gibi biricik olduğunu unutmadan, cildinizin sağlığı için kullanacağınız ürünlerin seçimini yaparken, herkese uyan çözümlerden ziyade bir hekim yönlendirmesiyle sadece ihtiyacınız olanı seçmelisiniz. Bu sizi gereksiz zaman ve para kaybından kurtararak sürecinizi kısaltacaktır.
Ürün Önerisi : Ürün Setlerimiz
Beslenme Tarzı
Yağlı, şekerli ve fazlaca işlemden geçmiş gıdalardan zengin bir beslenme şekli, glikasyon ve karbamilasyon gibi yaşlanma süreçlerimizi hızlandıracağı için cildimizde leke oluşumunu artırabilir. Aynı zamanda süt ve süt ürünleri tüketiminin de bazı insanlarda cilt lekelerine yol açabildiği unutulmamalıdır.
Kapalı Gözenekler
Cilt tarafından üretilen cilt yağının hormonal nedenlerle fazlalaşarak gözenekleri kapatmasıyla kötü bakteriler, cilt örtüsü içinde sayıca artarak akneye sebebiyet verebilirler.
Genetik
Bazı kalıtımsal durumlar, leke oluşumuna neden olabilir. Mesela cilt rengindeki homojenliğin bozulmasına yol açabilen akneye yatkınlık, genetik miras yoluyla aktarılmış olabilir.
Sonuç
Her ne sebeple olursa olsun, günün sonunda cildimiz, renk değişimleri ya da ton tutarsızlıklarıyla bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Bu bazen diyetimiz, bazen güneşle olan ilişkimiz, bazen de cilt bakım rutinimiz. Olabilecek en doğru teşhis ve en hızlı tedavi için yapmanız gereken yegâne şey, doktorunuza danışmak olacaktır.
Cildinize ve kendinize iyi bakın!
WTC Ekibi