Nordic Beauty Nedir?
Öncelikle “Nordic Beauty” ve “Scandinavian Beauty” arasında bir ayrım yapalım. “İskandinav” terimi Norveç, İsveç ve Danimarka’yı kapsarken Kuzeyli/Kuzey’e özgü anlamında kullanabileceğimiz “Nordic” terimi İskandinav ülkelerinin yanında Finlandiya, İzlanda, Grönland ile Faroe ve Aland Adalarını da kapsar. Bu nedenle “Nordic Beauty” daha geniş bir coğrafyanın güzellik felsefesini tarifler. Biz de bu yazıda genel Kuzey ülkelerinin güzellik felsefesini mercek altına alıyoruz.
Hem eşsiz bir doğada hem de oldukça zorlu iklim koşullarında yaşayan Kuzey insanları; doğayla kurdukları ilişkiden de beslenerek tüketim odaklı değil, yalın ve dengeli bir yaşam anlayışına sahiptir. “Az çoktur” felsefesinden yola çıkan Nordic Beauty; temelinde doğal, sade ve eforsuz bir güzellik anlayışını barındırıyor ve sürdürülebilirliğe, pratikliğe ve işlevselliğe çok önem veriyor. İnsanın kendini mutlu hissettiğinde yüzünden yayılan o sağlıklı ışıltıya başka hiçbir şekilde erişilemediğini düşünerek güzelliğe de görüntünün ötesinde bir bütünsellikle yaklaşıyor ve hayatımızın tüm parçalarında bir denge tutturup iç huzurunu yakalamayı odak noktasına alıyor.
Bu felsefenin belirleyici özellikleri:
-
Sağlıklı beslenme düzeni: Meyve, sebze ve deniz ürünlerine dayalı sağlıklı ve mevsimsel beslenme anlayışı. İşlenmemiş gıdalar ve orman meyveleri, kök sebzeler, Omega 3 yağ asitleri ve kollajenden zengin balıklar, tam tahıllar ve yoğurt tercih edilirken, fast food yemekler, şekerli/gazlı içecekler ve aşırı tuz kullanımından kaçınılır.
-
Yeterli uyku: Dijitalden uzak durulan, kitap okumak ya da sıcak bir bitki çayı içmek gibi analog uyku öncesi ritüelleri izlenir, erken yatıp erken kalkmaya dikkat edilir, uyunan oda karanlık tutulur ve temiz hava dolaşımı için pencere açık bırakılır.
-
Doğada aktif yaşam: Temiz hava, soğuk su ve güneşin faydalarını en iyi şekilde değerlendirmek için açık havada vakit geçirmek önemlidir. Hem spor yapmak hem de sosyalleşmek için açık hava aktiviteleri tercih edilir.
-
Doğal içerikler ve sürdürülebilirlik: Yerel kaynaklardan etik yöntemlerle elde edilen, İskandinav buzul suyu, Norveç böğürtleni, saf omega yağları gibi doğal içeriklerin kullanıldığı ve çevre dostu ambalajlara sahip ürünler tercih edilir.
-
Cilt bakımında hidrasyon ve mevsimsellik vurgusu: Yeterli miktarda su içmenin yanında cildin su kapasitesini artıracak cilt bakım ürünleri kullanmak önemlidir. Kışın cildi neme doyurmaya dikkat edilirken yazın daha ince yapılı ürünlere geçiş yapılır ve güneş kremi atlanmaz.
İskandinav ve diğer Kuzey ülkelerindeki kadınların ciltleri nasıl bu kadar güzel?
Biliyorsunuz ki cilt sağlığını etkileyen çok sayıda faktör var: Beslenme, uyku düzeni ve kalitesi, egzersiz, stres seviyesi, çevresel koşullar, hormonal denge, genel sağlık durumu ve kullanılan ilaçlar, mikrobiyom dengesi ve zenginliği ile elbette cilt bakım rutini. Kuzey kültüründe bütün bunlara bütünsel olarak yaklaşıldığını ve bunun dünyada yükselen trend değil doğayla iç içe yaşamlarının doğal bir parçası olarak uygulandığını düşünürsek zaten maça birkaç sıfır önde başlıyorlar demektir.
.jpg)
Cilt bakımı, ihtiyaçlara yanıt vermek üzere doğduğu için kozmetik markalarının ürünleri de içinde bulundukları çevresel koşulların cilt üzerindeki etkisinden kaynaklanan ihtiyaca yanıt vermek üzere şekilleniyor. Kuzey kültürü gibi cildin görünümünden çok sağlığına önem veren kültürler de kusur örtmek yerine önleyici, koruyucu bir bakım anlayışına sahip. Hal böyle olunca insanlar da genç yaştan itibaren yapay bir kusursuzluğun peşinde koşmak yerine cildin doğal ve sağlıklı görünümünü korumaya çalışıyor.
Kuzey’deki benzersiz Arktik ışık döngüsü, yazları günde 19-24 saat aralıksız güneş ışığı sağlarken kışın bu süre günde 0-6 saat arasında değişiyor. Buna bağlı olarak cilt bakım ihtiyaçları da soğuk ve kış koşullarının kurutucu etkisine karşı cildi neme doyurmaya ve beslemeye, dış etkenlere karşı cildi Kuzey’in güçlü antioksidan etkili içeriklerine sahip ürünlerle korumaya odaklanıyor. Yazın da güneşe karşı korunmak çok daha önem kazanıyor.
WTC x Nordic Beauty
Sağlıklı cilde giden yolda kullanıcılarına doğru ve akılcı çözümlerle rehberlik etmeyi amaçlayan welcometoclub, marka felsefesiyle fazlasıyla örtüşen bu coğrafyanın cazibesine kayıtsız kalamadı ve Finlandiya’nın köklü güzellik markalarından LUMENE’i sizler için portföyüne ekledi. Bir ayağı Kuzey doğasında diğer ayağı laboratuarda olan Fin markası, tamamıyla vegan ve %99’u kaynağını doğadan alan geniş bir ürün portföyüne sahip. Geleneklerine sadık şekilde doğaya sonsuz saygı ve sorumlulukla yaklaşan marka, ürünlerinde kullandığı içeriklerin yarısını başka endüstrilerde kullanılan hammaddelerin arta kalan kısmından elde ederek döngüsel bir sürdürülebilirlik anlayışına 20 yıldır öncülük ediyor.
.jpg)
Markayı biraz daha yakından tanımak için LUMENE’in CEO'su Adrien Innergard ile bir söyleşi yaptık. Kendisine ve ekibine bu güzel röportaj için çok teşekkür ederiz.
1- Türkiye’deki tüketiciler için yeni sayılabilecek bir markasınız. Genel anlamda Kuzey ülkelerinin “Nordic Beauty” anlayışı ve LUMENE markasının felsefesini bize anlatabilir misiniz?
LUMENE’in güzellik ürünleri kaynağını Kuzey’in doğasında bulunan yabani bileşenlerden alır. Misyonumuz yüksek performans gösteren ama daha iyi bir gelecek için sürdürülebilir olan güzellik ürünleri geliştirmek. Hem yüksek performans sunuyoruz hem de döngüsellik temelli yenilikçi yaklaşımımızla doğaya saygı gösteriyoruz. Güzelliğe bakış açımızın çıkış noktası; en dirençli ve saf, yabani doğal bileşenler. Arktik saf kaynak suyunu, Kuzey’in nadir bulunan yabani orman meyveleri ve diğer doğal bitkilerinden gelen doğal bileşenlerle buluşturuyoruz.
Kuzey’de ışık başka hiçbir yerdekine benzemez: Uzun ve karanlık bir kışın ardından günün 24 saati boyunca yoğun bir güneş ışığı almaya başlarız ve bu da, Kuzey’de yetişen her şeyin maksimum seviyede beslenip güçlenmeye başladığının işaretidir. LUMENE’in cilt çözümleri; Norveç böğürtleni (cloudberry), huş ağacı özü (birch sap) ve kırmızı yaban mersini (lingonberry) gibi güneş ışığıyla güçlendirilmiş doğal aktif bileşenleri bilimin gücüyle işler.
2-Döngüsel ekonomi yaklaşımınız çok ilginç. İleri dönüştürülmüş bileşenleri kullanan çok marka yok ve siz bunu uzun bir süre önce başlattınız. Bu süreç nasıl başladı ve nasıl gelişiyor? Ne tür ileri dönüştürülmüş bileşenler kullanıyorsunuz? Ürünlerinizde başrol oynayan diğer bileşenlerden de biraz bahsedebilir misiniz?
Sürdürülebilirlik LUMENE markasının bel kemiğini oluşturur. Gezegenimizin sınırlı kaynaklarına saygı duyan bir güzellik anlayışımız var. Döngüsellik bize doğal gelen bir şey. 20 yıldan beri döngüselliğe öncülük etmekteyiz. Yolculuğumuz tek bir yerel bileşenle başladı: Kuzey’in nadir bulunan ve güçlü Norveç böğürtleni. O zamandan beri, Kuzey’in doğası ve sürdürülebilirliği, bizim misyonumuzla iç içe geçmiş durumda.
Halihazırda formülasyonlarımızda Kuzey’in doğasından gelen 45 farklı bileşene yer veriyoruz. Bunların yarısı ileri dönüştürülmüş bileşenler. Örneğin, orman meyvesi suyu üretiminden arta kalan pres küspesinden Norveç böğürtleni tohumu yağı elde ediyoruz. Bu önemli bir sürdürülebilirlik avantajı taşıyor: orman meyvelerinin yalnızca kozmetik firmalarına tedarik sağlamak için toplanmasına gerek kalmıyor. Yan ürünleri kullanarak yerel ortaklıkları da destekliyor ve atığı azaltıyoruz.
Arktik Norveç böğürtleni ürünlerimizde kullanılan ilk Kuzey’e özgü orman meyvesiydi ve halen en popüler hammaddemiz durumunda. Cildi aydınlatır ve ona enerji verir, doğal bir C ve E vitamini kaynağı ve A vitamini prekürsörüdür ve ayrıca içerdiği, cildin kolajenini korumasına yardımcı olan elajitaninler sayesinde yaşlanma belirtileriyle de mücadele eder.
Başroldeki diğer bileşenlerimizden biri de %100 organik Finlandiya huş özüdür. Mineraller, amino asitler ve nemlendirici şekerlerden zengindir. Yoğun yaşam tarzı ve mevsimsel değişimler nedeniyle kuruyup sertleşen cildi nazikçe besler. Kırmızı yaban mersini özlerimiz Finlandiya’da gıda üretiminin yan akımlarından sürdürülebilir şekilde elde edilir. Kırmızı yaban mersinleri içeriğindeki yüksek antioksidan konsantrasyonu sayesinde cilt için olağanüstü faydalıdır.
.png)
3-Sizce “Nordic Beauty” günümüzde neden yükselişe geçti?
Biz güzelliğe holistik yaklaşıyoruz ve bu, başkalarının da bizden öğrenebileceği bir şey. Kuzey’de insanlar doğada vakit geçirmeye, orman meyveleri ya da diğer besin değeri yüksek doğal cevherleri toplamaya, ciltlerinde temiz havayı ve suyu hissetmeye teşvik edilirler. Varlığımızı doğaya borçluyuz.
“Nordic Beauty” konsepti büyük oranda Kuzeyli insanlara özgü olan “az olan çoktur” felsefesine dayanır ve sade bakım rutinlerinden sağlıklı beslenme tarzına, iş/yaşam dengesinden kişinin nasıl en mutlu olabileceği anlayışına kadar uzanır. Bizim sırrımız sağlıklı bir yaşam tarzı ve yaptığımız her şeyde bir denge olmasıdır. Cilt bakımının cildin mekanizmaları ve ritmiyle sinerji içinde çalışması gerektiğine inanırız. Doğaya, doğal bileşenlere ve mevsimsel değişimlere saygı duymak felsefemizin çekirdeğini oluşturur ve cildimize nasıl baktığımıza da yansır.
.png)
4-Kuzey’den çıkan çok sayıda güçlü marka var, onlardan çok daha fazla ise doğal cilt bakımı markaları var. Sizin markanızın farkı nedir?
Kuzey’e özgü köklerimiz ve doğamız, tüketicilere gerçekten benzersiz bir şey sunuyor. LUMENE için Nordic Beauty kozmetik ürünlerini seçip kullanmanın ötesinde bir anlam taşıyor: Bu bir yaşam tarzı; manevi ve holistik bir well-being ve yaşam durumu. Bizim felsefemiz dürüst, saf ve doğal güzelliktir. Biz iyileştirmeye inanırız, kusurları kapatmaya değil. Temizlik, nemlendirme ve korumaya çok önem veren sade ama bütünsel rutinlerle önleyici günlük bakıma inanırız. Tüketicilerimizin de bu doğal güzellik felsefesine saygı duyduklarını ve sağlıklı, doğal bir ışıltıya sahip cildin önemini kabul ettiklerini biliyoruz.
Doğal kozmetik markaları son zamanlarda çoğalsa ve giderek popülerleşse de bu bizim için trend olan bir şey değil; biz bu işi 50 yıldır yapıyoruz, derinlemesine bir uzmanlığımız ve doğal bileşenlerle çalışma konusunda muazzam tecrübemiz var. Cildinize o Kuzey’e has ışıltıyı vermek için doğanın büyüsünü Arktik ışığının ve bilimin gücüyle birleştiriyoruz.
İkincisi, asla ürünlerimizin güvenliğinden ödün vermeyiz. Her bir ürünün güvenliği tartışmasız şekilde kanıtlanmış olmalıdır; yani ürünlerin hepsi detaylı bir kozmetik güvenlik değerlendirmesinden geçip ürün güvenliği raporu alır.
Son olarak da, LUMENE ile 20 yıldan beri döngüselliğin öncülüğünü de yapıyoruz. Doğal kaynakların sınırlı olduğunun bilinciyle, onun bize sunduğu nadide bir bileşeni sadece kozmetik endüstrisi kullanmak yerine diğer endüstrilerle işbirliği içinde hammaddelerden mümkün olan en iyi derecede yararlanmayı savunuyoruz.
.png)
5-Ürünlerinizin çoğu doğal kaynaklı ve hatta birçok içerik elle toplanıyor. Bu sizin üretim sürecinize nasıl zorluklar getiriyor? İstikrarı nasıl koruyorsunuz?
LUMENE kozmetik formülasyonlarında yabani orman meyvelerinden ve diğer Kuzey’e özgü bitkilerden gelen bileşenleri kullanmada uzmanlaşmıştır. Elle toplanan Norveç böğürtleni, çoban üzümü ve kızılcık gibi orman meyvelerinden geliştirilen bileşenler oldukça etkin antioksidanlar içerir. Cam, ladin, huş, funda, yulaf ve erkeç sakalı gibi diğer Kuzeyli bitkilerden gelen besleyici içeriklerle birleştirilen orman meyveleri, gözle görülür şekilde ışıldayan, nemlenmiş ve iyi beslenmiş cilt ve saç için geliştirdiğimiz formülasyonların temelini oluşturur. Devamlı olarak formülasyonlarımızda yerel Kuzey’e özgü bileşenlerin hem hacmini hem de çeşitliliğini artırmayı hedefliyoruz.
Doğal bileşenler ya da ekstraktlarda yeterli uzmanlığa ve deneyime sahip olan formülatörlerimiz, pH seviyesi ya da nihai formülasyonun kıvamının ayarlanması gibi partiden partiye değişkenlik gösteren durumları yönetmeye oldukça alışkındır.
6-Ürünleriniz daha çok İskandinav insanının cilt ihtiyaçları gözetilerek tasarlanıyor, ama örneğin Akdeniz insanının ihtiyaçları oldukça farklı olabilir. Başka cilt ihtiyaçlarını da hedefleyecek şekilde portföyünüzü genişletmek gibi bir planınız var mı?
LUMENE’in geniş ürün portföyü farklı cilt tipleri ve ihtiyaçları için çözümler sunar. Ayrıca, farklı dokularda sunduğumuz ürünlerimiz, mesela mevsim geçişlerine ayak uydurmak gibi ihtiyaçlara yanıt verebilir ve tüketicilerin rutinlerini kişiselleştirmesine olanak tanır. LUMENE ürünleri Kuzey Avrupa dışında da satılıyor; örneğin uzun yıllardır ABD ve Çin pazarlarında da faaliyet gösteriyoruz. Aynı şekilde Güney Avrupalı tüketiciler de kendi ihtiyaçlarına yönelik çözümler bulabiliyor. Diğer yandan makyaj tarafında da tüketicilere daha geniş bir yelpaze sunabilmek için renk skalamızı genişletmek için çalışıyoruz.